30 Aralık 2007 Pazar

Uğur Pektaş : "150 milyar umrumda değil"

* Yarışmaya katılmanızda ödülün ne kadar payı oldu?

Benim ödül umrumda bile değildi. Yine filmlerin etkisiyle, hep hayal ettiğim bir şeydi bir adada yaşamak. Televizyonda tanıtımlarını ve başvuru çağrısını görünce, çarpılmış gibi oldum. Hem de son gününde yakaladım.

* Ne yapacaksınız kazandığınız 150 milyarla?

Oyunculuk eğitimim ve diğer ilgi alanlarım için harcayacağım.

* Örnek aldığınız, yerinde olmak istediğiniz oyuncu var mı?

Türkiye'den Haluk Bilginer, yabancı olarak da Brad Pitt veya Colin Farell gibi bir oyuncu olmak isterdim.

* Yarışmacılar arasında en kontrollü ve sakin davranan kişi olduğunuzu söylüyor herkes. Bunu yogaya mı borçlusunuz?

Hep insanların içinde olunca, ister istemez fikirlerinden etkileniyorsunuz. Ama yalnız kalıp, kendinizi dinleyince tüm pisliklerden arınıyorsunuz. Ben arada hep kendi kendime kaldım. Bir de ben herkesi olduğu gibi kabul ederim. Bir insanı bağırarak, kavga ederek değiştiremezsiniz. Aikido'nun bana bu anlamda çok yararı olmuştur.

Suvivor Şampiyonu Uğur Pektaş




"Survivor" yarışmasının şampiyonu Uğur Pektaş kadınların ilgisinden sıkılmış!.

İki hayalinden biri ıssız adada yaşamak, diğeri ise yakında başlayacağı oyunculuk... Yoga, aikido ve tai chi yapan 26 yaşındaki şampiyon, düzgün fiziği sayesinde şu aralar hem yapımcıların hem kadınların kıskacında... Uğur "Kadınlar tahmin edemeyeceğiniz kadar ileri gidebiliyor" diyor.

Kadınların ne kadar ileri gittiğini tahmin edemezsiniz

Survivor Yarışması'nın birincisi Uğur Pektaş, adadaki azap döneminden sonra şimdi oyunculuk teklifleri ve kadınların ilgisinden başını kaşıyamıyor.

Şu televizyon nelere kadir... Daha birkaç ay öncesine kadar kendi halinde yaşayan genç bir adam, bugün bir yarışma programı sayesinde neredeyse Brad Pitt muamelesi görüyor. Yanında bir basın danışmanı, gelir gelmez onun adına "40 dakikamız var, bundan sonraki görüşmelere yetişmemiz gerek" diyor. Neyse ki kahramanımız Uğur Pektaş olan bitenin henüz farkında değil. Bir rüzgara kapılmış gidiyor. Şimdilik sadece poz vermeyi seviyor ve sorularımızı da elinden geldiğince cevaplıyor. Ama konuşurken bir yandan da göz ucuyla basın danışmanına bakıp, onay bekliyor. Tüm bunları görünce de insan "Pes" diyor. Neden biz hiçbir şeyin ölçüsünü bilmiyoruz? Her yaptığımızı bu kadar abartıyor ve olmadık hallere düşüyoruz? Uğur Pektaş röportaj sırasında "Adada en çok özgürlüğümü özledim. İstediğim zaman, istediğim yerde olmayı" diyor. Neyse, ileride gerçekten de Brad Pitt gibi bir oyuncu olmayı hayal eden Uğur, umarız yarın öbür gün adadaki günlerini arar duruma gelmez. Ve "Survivor/ Büyük Macera"dan sonra oyunculuk macerasına atıldığına pişman olmaz.

* Önce sizi tanıyabilir miyiz? Kaç yaşındasınız, nerelisiniz...
26 yaşındayım, İstanbul doğumluyum. Ben nasıl bir adamım derseniz, her zaman kendini yetiştirmek isteyen ve bunun için bir şeyler yapmaya çalışan biriyim. Kendimdeki potansiyeli keşfetmek ve bunu sonuna kadar kullanmak istiyorum.
* Yapmaya çalıştığınız şeyler neler mesela?
İlgilendiğim alanlarla ilgili kitaplar okuyorum, eğitimler alıyorum. Üç yıldır yoga, aikido ve tai chi'yle ilgileniyorum örneğin.
* Yarışmaya katılana kadar bir yerde çalışıyor muydunuz, ne okudunuz?
Halen Kocaeli Üniversitesi Otelcilik Bölümü'nde öğrenciyim. Ama çok işte çalıştım. Tur rehberliği yaptım, bir bira firmasının parti ekibinde organizatör olarak çalıştım. Ayrıca babamla ortak olduğum bir dükkanımız var. Otomobil tamiri ve bakım servisi yapılıyor burada. Usta değilim ama oranın işleyişinden ben de sorumluyum.
* Tai chi ve aikido'ya ilginiz neden?
Ben hayatım boyunca hep Çinli bir hocam olsun isterdim. Oralara gideyim, eğitim alıp kendimi keşfedeyim diye. Filmlerden çok etkilenirdim.
* Karate Kid falan mı?
Evet, bir de Steven Seagal filmlerini çok hayranlıkla izlerdim. Dövüş aynı zamanda bir sanat çünkü, ruhunuzu eğitme sanatı.
* Çinli hocayla karşılaştınız mı peki?
Evet, burada karşıma çıktı. Uzakdoğu sporlarında en üst seviyeye kadar gelmek istiyorum.
* Aynı zamanda da oyuncu olmak istiyorsunuz... Neden oyunculuk, o da çok filmlerin etkisi mi?
Evet, bu da çocuklukta başlayan bir hayal. Film seyrederken oradaymışım gibi yaşardım hep. Kendimi o film kahramanı zannederdim. Aynanın karşısına geçip onların taklidini yapardım. İnsan şimdi karşısına fırsat çıkınca da, "Neden olmasın?" diyor. Zaten bu benim çocukluk hayalimdi.
* Yarışmadan önce niyetli değildiniz yani? İstiyordum ama birilerinin karşısına çıkıp, "Ben oyuncu olmak istiyorum" demeye cesaret edememiştim. "Ya olmazsa" diye çekiniyordum açıkcası.
* Şimdi çekinmeye gerek yok mu?
Bilmiyorum , ben elimden geleni yapmaya çalışacağım. Olmazsa da olmaz.
* Hiç dizi teklifi geldi mi?
Birden fazla teklif var, değerlendiriyoruz.
* Şöhret yoluna girdiniz ve anlaşılan bu hoşunuza da gidiyor... Ya bu rüya kısa sürerse, buna hazırlıklı mısınız?
Benim için önemli olan iyi bir şeyler yapabilmek. Tanınmak benim için önemli değil. Açıkcası bu hoşuma gidiyor mu, gitmiyor mu farkında değilim. Amacım sadece iyi bir oyuncu olabilmek. Ama yapamazsam da "Eyvah şöhretim bitti" diye dert edinmem.
* Şimdiden epey bir kadın hayranınız var. Bu ilgi sizi rahatsız ediyor mu?
Dış görünüş elbette ilk anda çok etkili ama maalesef herkes bedeninize bakıyor. Et olmuş her şey ve ben bundan iğreniyorum! Halbu ki bu bedenin ömrü bir 10 sene, ondan sonra şekli bozulacak, cilt buruşmaya başlayacak... Böyle yaklaşılması beni çok rahatsız ediyor.
* Kadınlar ne kadar ileri gidebiliyor taciz anlamında?
Valla sizin tahmin bile edemeyeceğiniz kadar ileri gidebiliyorlar. Ama en iyisi ben anlatmayayım.

Uğur Pektaş Resimleri